SORU: 44 Zengin bir kadın olan Huveylid'in kızı Hz. Hatice (r.a) malları ile ne iş yapıyordu?
CEVAP: 44 Saygı değer şerefli bir sülaleden olan,aynı zamanda ahlak ve fazilet sembolü, akıllı, namuslu, çalışkan bunun yanında zenginliğiyle bilinen, Mekke’de temiz (tahire) lakabıyla tanınan Abduluzza Bin Esed bin Huveylid kızı Hz. Hatice (r.a) Hz. Muhammed (s.a.v)'le evlenmeden önce (r.a) babasından ve eşinden miras kalan malının ticaretini yapmaları için, kar ve zararda ortaklık usulüyle adam tutup çalıştırırdı.”
SORU: 45 Hz. Hatice'nin (r.a) kendi adına ticaret yapması için görevlendirdiği kölesi (vekili) kimdir?
CEVAP: 45 Hz. Hatice, (r.a) güvendiği, uygun gördüğü, ticarî yeteneği ve aynı zamanda kabiliyeti, derin tecrübesi olan genç (Meysere) adında bir köleyi bu iş için görevlendirmişti.
SORU: 46 Hz. Hatice'nin (r.a) kölesi Meysere'nin ticaret kervanında çalışanlarla ilişkisi nasıldı?
CEVAP: 46 Meysere bütün kervanın işlerinin kendi başına üstesinden gelemediği için kendisine yardımcı olmaları karşılığı bol ücret ödeyerek adamlar tutuyordu. Bunun için Hz. Hatice'nin (r.a) ticaret kervanına katılmak isteyenlerin sayısı günden güne çoğalıyor ve böylelikle kervanın kârı kat kat artıyordu.
SORU: 47 Hz. Muhammed (s.a.v) ticaret yapmak üzere Meysere ile anlaştı mı?
CEVAP: 47 Meysere bir keresinde Hz. Muhammed (s.a.v)'in ticari başarısını, doğru sözlü, güzel ahlaklı ve son derece güvenilir bir insan olduğunu duyunca, ticari seyahatinde ücret karşılığı kendisine eşlik etmesi için Hz. Muhammed (s.a.v) ile anlaştı.
SORU: 48 Ticaret kervanı konaklayınca Rahip Nestor Meysere'ye ne dedi? Meysere’nin ilgisini çeken neydi ve beğenisini kazanan kimdi?
Şam yakınlarına ulaştıklarında kervanda bulunan mallarını sattılar ve karşılığında almak istedikleri malları aldılar ve Mekke'ye vardıklarında Suriye'den, sattıkları malın karşılığı olarak, aldıkları malları sattılar. Böylelikle Hz. Hatice'nin mallarından elde etmiş olduğu kâr Mekke'ye döndüklerinde ikiye katlanmıştı. Ayrıca Nestor'un sözleri, Meysere'nin içine işlemiş bunun yanında Hz. Muhammed (s.a.v)'in gördüğü alışveriş mahareti ve insanlarla olan güzel ilişkisi kendisini içten etkilemiş ve kalbini ona bağlamıştı.
SORU: 49 Hz. Hatice (r.a) Meysere'ye bu ticarî seyahatten elde edilen kazancın niçin bu kadar fazla olduğunu sorunca, Meysere ona ne anlattı?
CEVAP: 49 Hz. Hatice (r.a) elde edilen bu büyük kazançtan dolayı şaşırmış ve çok sevinmişti. Meysere elde edilen kazancın hesabını vermek için Hz. Hatice’nin yanına geldiğinde kendisine bu büyük kazancın nasıl elde edildiği sorulunca, Meysere de, Rahib'in söylediklerini ve Rasûlullah'ı gölgelendiren melekleri gördüğünü Hatice’ye anlattı.
SORU: 50 Hz. Hatice (r.a) Muhammed (s.a.v)'în kişiliğinden etkilenmiş miydi?
CEVAP: 50 Hz. Hatice (r.a) soylu, akıllı, azimli bir kadındı. İnsanları yüce ahlak ve fazilet değerleri ile değerlendirirdi. Kölesi Meyserenin Muhammed (s.a.v) hakkında kendisine anlattığı şeyleri dinleyince çok etkilenmiş ve beğenmişti.
SORU: 51 Hz. Hatice (r.a) Muhammed (s.a.v)'den etkilenmesi kendisini neye sevk etti?
CEVAP: 51 Hz. Hatice (r.a) anlatılanlardan çok etkilenmiş ve bunun üzerine hemen kendisine bir haberci göndererek onun aracılığı ile "Ey amcaoğlu! Akrabalığın, kavmin içindeki asaletin, güzel ahlakın, güvenilirliğin ve doğruluğun için sana rağbetim vardır." Teklifini iletti.
SORU: 52 Hz. Muhammed (s.a.v) Hz. Hatice'nin (r.a) bu evlilik teklifine nasıl cevap verdi?
CEVAP: 52 Hz. Muhammed (s.a.v) bu evlilik teklifini maddi imkânlarının yetersizliğinden dolayı kabul edemeyeceği için özür dileyip reddetti. Bunun üzerine Hz. Hatice (r.a) hemen haber göndererek fakirliğin ayıp olmadığını, insanların ahlâk ve izzetleri ile değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Aynı zamanda kendisinin bütün düğün masraflarını üstleneceğinin haberini gönderdi.
SORU: 53 Hz. Muhammed, (s.a.v) bu evlenme teklifini amcalarına açtı mı?
CEVAP: 53 Hz. Muhammed, (s.a.v) bu evlilik teklifini, amcaları (Ebu Talip - Abbas ve Hamza) ile istişare etti ve hepsi bunu kabul ettiler.
SORU: 54 Hz. Muhammed (s.a.v)'in hangi amcası Hz. Hatice'yi Peygamberimiz'e istemeye gitti?
CEVAP: 54 Hz. Muhammed (s.a.v)'in amcaları hep birlikte, Hz. Hatice’nin Esed oğullarından amcası Amr'ın yanına gittiler ve içlerinde en büyüğü olan Haşim oğullarının önde gelenlerinden Ebu Talip söz alarak yeğeninin meziyetlerini ve insanlar arasındaki şöhretini anlattıktan sonra Hz. Hatice'ye nişan koyduklarını ilân etti.
CEVAP : Hayır cahiliye döneminde ölmüştü
CEVAP: 55 Hz. Hatice'nin mihrini, Amcası Amr yirmi dişi deve verilmesi karşılığı kabul etti. Hz. Muhammed (s.a.v) bu yirmi dişi deveyi Hz. Hatice'ye verdi ve böylelikle nişan tamamlanmış oldu.
CEVAP: 56 Hz. Hatice (r.a) evlendiğinde kırk yaşındaydı, Hz. Muhammed (s.a.v) ise yirmi beş yaşındaydı.
CEVAP: 57 Hz. Hatice (r.a) Hz. Muhammed (s.a.v) ile evlenmeden önce iki kere evlenmişti. Birinci eşi Zurara bin Ebu Hale, ikinci eşinin ismi ise Atik bin Aiz'dir. Sadece birinci eşinden bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir ve isminin de Hale veya Hind olduğu söylenir.
SORU: 58 Hz. Muhammed (s.a.v) evlendiğinde kaç yaşındaydı?
CEVAP: 58 Hz. Muhammed (s.a.v) evlendiğinde yirmi beş yaşındaydı.
SORU: 59 Hz. Muhammed (s.a.v)'in Hz. Hatice'den (r.a) dünyaya gelen kaç erkek ve kaç kız çocuğu vardı?
CEVAP: 59 Hz. Hatice, on sene evlilikleri boyunca iki erkek ve dört kız çocuğu dünyaya getirdi.
SORU: 60 Çocuklarının isimlerini sırasıyla söyleyiniz.
CEVAP: 60 Erkek çocukları Kasım ve Abdullah (Tayyib veya Tahir ) diye de bilinir. Kızları ise Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatma’dır. (Allah hepsinden razı olsun.)
SORU: 61 Hz. Muhammed (s.a.v) hangi künyeyi almıştır?
CEVAP: 61 Hz. Muhammed (s.a.v)’in künyesi Ebu’l Kasımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu konuyla ilgili olarak bir hadisinde şöyle buyurur: ” İsmimle isimleniniz, künyemle künyeleşmeyiniz".
SORU: 62 Hz. Muhammed (s.a.v)’in erkek çocuklarının hepsi küçük yaşta mı öldüler?
CEVAP: 62 Hz. Muhammed (s.a.v)’in Kasım ve Abdullah ismindeki erkek çocuklarının ikisi de süt emme yaşındayken öldüler.
SORU: 63 Hz. Muhammed (s.a.v)'in Hz. Hatice (r.a) ile olan evlilik hayatı nasıldı?
CEVAP; 63 Hz. Muhammed (s.a.v)'in Hz. Hatice (r.a) ile olan evlilik hayatı iki fazilet ve ahlak sahibi insanın bir araya gelmesi ve iki yüce gönlün birleşmesiyle mükemmel bir örnek evlilik tablosu sergiliyordu.
SORU: 64 Hz. Hatice (r.a) Hz. Muhammed (s.a.v)’in yaşantısında tuhaf bir şey seziyor muydu? Bunu öğrenmek için kime gitti?
CEVAP: 64 Hz. Haticenin (r.a) Varaka bin Nevfel adında bir amcaoğlu vardı. Kendisi Hıristiyan olan, kutsal kitapları çok iyi bilen aynı zamanda insan psikolojisinden anlayan biriydi. Kölesi Meysere Hz. Hatice’ye Hz. Muhammed (s.a.v)'in yanındayken gördüğü farklı durumları kendisine anlattığında hemen amcasının oğlu Varaka bin Nevfel'in yanma gitti ve duyduklarını ona anlattı. Varaka 'eğer bu doğruysa' Muhammed (s.a.v) kavminize gönderilen Peygamber'dir dedi. Uzun süreden beri bir Peygamber'in geleceğini biliyordum ve işte geldi dedi.
Ayrıca bu konu ile ilgili olarak Varaka'dan şu mısralar nakledilmiştir...
"İnad ettim ben, hatıralar hususunda inatçıyım, kederliyim, bu sebeple uzun süre yutkundum. Hatice, niteledikçe niteledi. .. Ey Hatice, bekleyişim uzadı. Bize keşiş ve ruhbanların sözlerini naklettin. O sözlerin doğru çıkmayışı, bizi rahatsız eder. Demişlerdi ki: Muhammed, bir gün başa geçer Ona karşı duranlan mağlup eder. Keşke bu davet açığa çıktığında, Hazır bulunsam da dine ilk giren ben olsam.
SORU: 65 Sel yüzünden yıkılan Kabe'yi, Kureyşliler tekrar inşa etmeye karar verdiklerinde Hz. Muhammed (s.a.v) kaç yaşındaydı?
CEVAP: 65 Kureyşliler'in mukaddes olarak gördükleri ve saygı duydukları Kâbe, şiddetli bir sel yüzünden yıkılınca, Kureyş'in ileri gelenleri çok üzülmüş ve tekrar Kabeyi inşa etmek için gerekli bütün hazırlıkları tamamlamışlardı. O vakitte Muhammed (s.a.v) otuz beş yaşını tamamlamıştı.
SORU: 66 Kâbey'i inşa konusunda, Kureyşliler'in arasında niçin tartışma çıktı? Aralarında neredeyse savaş çıkmasına sebep olacak şey neydi?
CEVAP: 66 Kureyşliler Kâbe'yi tekrar inşa etmek için var güçlerince çalıştılar ve nihayet bina Hacerü'l Esved'in konulacağı yüksekliğe geldi. Bu sırada aralarında şiddetli bir tartışma çıktı. Çünkü hiçbiri Hacerü'l Esved'i duvara yerleştirme şerefini diğer kabileye bırakmak istemiyordu... O nedenle bütün kabileler ellerindeki inşaat malzemelerini bırakıp kılıçlarına sarıldılar.
SORU: 67 Kureyşliler'den bîri, Hacerü'l Esved'i duvara yerleştirme, sorununu çözmek için hangi öneride bulundu?
CEVAP: 67 Allah'u Teâlâ Kureyşliler'in birine doğruyu gösterdi ve böylece o kişi şöyle dedi; tartıştığınız konuda sizi uzlaştıracak bir hakem seçin ve kılıçlarınızı kınlarına koyun. Daha sonra mescide şu (Şiybe oğulları) kapısından girecek ilk adam bu konuda hakem olsun dedi. Böylece hepsi bu adamın önerisini kabul ettiler.
SORU: 68 (Şiybe oğulları) kapısından ilk giren kimdi?
CEVAP: 68 Allah'ın takdiriyle kapıdan ilk giren Muhammed (s.a.v) idi. Kapıdan girince, Kureyşliler hep bir ağızdan; bu giren Abdullah’ın oğlu Emin Muhammed (s.a.v)'dir. Öyleyse biz onun hakem olmasına razıyız dediler.
SORU: 69 Hz. Muhammed (s.a.v) bu anlaşmazlığı çözmek ve kan dökülmesini engellemek için ne yaptı?
CEVAP: 69 Küreyşliler’in aralarındaki anlaşmazlığı Muhammed (s.a.v) dinlediğinde "bana bir parça kumaş getirin" dedi. Getirdiklerinde bezi yere yaydı ve Hacerü'l Esved'i ortasına koydu. Her bir kabile kaldırma ve duvara yerleştirme şerefine ortak olması için" her kabile bezin bir ucundan tutsun"dedi. "Sonra hep birlikte onu kaldırın".dedi "Taşı yeteri kadar yerden yükselttiklerinde, onu aldı ve Kabe’nin köşesine kendi mübarek elleriyle yerleştirdi.
SORU: 70 Hz. Muhammed (s.a.v) Kureyşliler’in arasındaki anlaşmazlığı hallettikten sonra evine dönerken Kureyş'ten bir kadın kendisine neyi müjdeledi.
CEVAP: 70 Küreyşliler’in arasındaki anlaşmazlığı halledince, hamilelik sancılarıyla evde bıraktığı Hz. Hatice’nin yanına dönmek için Kabe'den ayrılıp evine yöneldi. Muhammed (s.a.v)'in yüz hatları bir taraftan endişe ve bir taraftan da müjde ifadesi içeriyordu. Tam bu sırada Kureyşli bir kadın yoluna çıktı ve kendisine dördüncü bir kız çocuğunun olduğunu müjdeledi, Hz. Muhammed (s.a.v) bunu duyunca, hemen Allah’ın bu rızkına hamd etti.
SORU: 71 Hz. Muhammet! (s.a.v) Hz. Hatice'yi, doğumundan sonra nasıl teselli etti ve yardımcı oldu?
CEVAP: 71 Hz. Muhammed (s.a.v) Hz. Hatice'nin yanma gelerek alnındaki ter tanelerini sildi ve onu teselli edici ve sıkıntısını hafifletici sözler söyledi.
SORU: 72 Hz. Muhammed (s.a.v) dördüncü kızına niçin Fatma ismini verdi?
CEVAP: 72 Hz. Muhammed (s.a.v) sülalesinin içinde Fatma ismi çok yaygındı ve bu yeni doğan dördüncü kızma Fatma ismini verdi. Daha sonra insaflar arasında (Zehra) adıyla da tanındı. Ayrıca Hz. Ayşe, Fatma'nın yürüyüşü kızlarının arasında Muhammed'e (s.a.v) en çok benzeyendi demiştir.
Hz. Ayşe'den (r.a) gelen bîr rivayette: Konuşması ve sözleri Hz. Muhammed'e (s.a.v.) en çok benzeyen Hz. Fatma (r.anha) dır
SORU: 73 Zeynep isminin mânâsı nedir? Zeynep'in (r.a) kocasının ismi nedir?
CEVAP: 73 Zeynep (r.a) El-Kübra annesine (Hatice) çok benzerdi. Hz. Muhammed (s.a.v) kendisine peygamberlik verilmeden önce onu teyzesinin oğlu 'Rebi bin Ebu El As' ile evlendirmiş. Bu evlilikten de, kızı Ümame dünyaya gelmiştir. Zeynep isminin mânâsı ise; çiçeği güzel, hoş kokusu olan bir ağaçtır.
SORU: 74 Hz. Muhammed (s.a.v)'in kendisine vahiy gelmeden ve peygamberlikle müjdelenmeden önceki durumu nasıldı?
CEVAP: 74 Rabbimiz Hz. Muhammed'i (s.a.v) peygamberlik görevini yüklenmeye hazırlamak için sürekli ilahi bir hazırlık içerisindeydi. Onu Peygamber olarak seçmesi ise ezelî ilminin bir tecellisiydi. Nihayet Peygamber olarak gönderileceği vakit yaklaşınca insanlardan, dünya işlerinden uzaklaşmayı ve bunun yanında kâinatın sahibi olan rabbimizin mülkünün azametini, yüceliğini dikkatlice düşünüp ibret alması, hakikatleri düşünmesi aynı zamanda mübarek nefsinin arındırılması için, kendi başına kalma (Halvet) kendisine sevdirilmişti.
SORU: 75 Hıra Mağarası nerdedir?
CEVAP: 75 Hz. Muhammed (s.a.v)'in en çok aşina olduğu ve alıştığı yer Mekke'den birkaç mil uzaklıkta olan daha sonradan 'rahmet' dağı diye bilinecek olan Hira mağarasıydı.
SORU: 76 Hz. Muhammed (s.a.v)'e İlk vahiy nasıl geldi?
CEVAP: 76 Hz. Muhammed (s.a.v)'in Peygamberliğe hazırlanması, uykuda sadık rüyalar görmekle olmuştur.
Hz. Ayşe bu konu hakkında şöyle der: "Peygamber (s.a.v)'e ilk olarak vahiy, uykuda, sadık rüya şeklinde geldi. Gördüğü rüyalar sabah aydınlığı gibi zuhur edip gerçekleşirdi." Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.v), uzlete (insanlardan uzaklaşma) çekilmekten hoşlanır oldu. Hira mağarasına çekilip yalnız başına ibadet ederdi. Ailesinin yanına gelmeksizin geceler boyu orada kalırdı. Bunun için azığını önceden hazırlardı. Azığı tükenince de Hatice'nin yanına döner, yine azığını alıp giderdi.Müslim İman
SORU: 77 Cibril (a.s) ilk vahyi getirdiğinde Muhammed (s.a.v) kaç yaşındaydı?
CEVAP: 77 Hz. Muhammed (s.a.v)'e kendisine ilk vahiy geldiğinde kırk yaşındaydı. Vahyin bu yaşta gelmesinin hikmetini de yalnız Allah'u Teâlâ bilir.
SORU: 78 Cibril (a.s) ilk olarak, Hz. Muhammed (s.a.v)'e ne dedi? Hz. Muhammed (s.a.v) buna nasıl karşılık verdi?
CEVAP: 78 Müminlerin Annesi Ayşe (r.a) yukarıdaki sözlerine şunları da eklemekte ve şöyle demektedir;
Hira mağarasında iken hak"peygamberlik görevi” kendisine geldi. Vahiyle görevli Cibril yanına gelerek, "Oku” dedi. O: "Ben okuma bilmem." dedi Tefsircilere göre Muhammed (s.a.v) bu cevabının iki mânâya gelebileceğini söylemişlerdir. Birincisi; ben ümmiyim (okuma yazma bilmem) İkincisi ise; soruyu açıklaması için Cibril'e ne okuyayım? Manasında olabileceğini söylemişlerdir.
SORU: 79 Hz. Muhammed (s.a.v) kendisine gelen ilk vahyin şiddetini ve zorluğunu nasıl anlatır?
CEVAP: 79 Ramazan ayinin yirmi yedinci gecesi idi. Hz. Muhammed (s.a.v) kendisine gelen ilk vahyin şiddetini ve zorluğunu şöyle anlatır;
"Melek beni yakaladı, sıktı, gücüm tükenecek derecede sıktı, sonra bıraktı. Bana, "Oku" dedi. Ben: "Okuma bilmem." dedim. Tekrar beni ikinci kez yakalayıp sıktı. Gücüm tükenecek derecede sıktı. Sonra bıraktı. Bana, "Oku" dedi. Ben: "Ben okuma bilmem." dedim. Üçüncü kez beni yakalayıp sıktı. Gücüm tükenecek derecede şıktı. Sonra bıraktı ve bana dedi ki: "Yaratan, insanı pıhtılaşmış kandan yaratan Rabbinin adıyla Oku! Oku! Kalemle Öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük Kerem sahibidir.” (el-Alâk, 1-5)
SORU: 80 İlk vahiy geldikten sonra, Hz. Muhammed (s.a.v) Hz. Hatice'nin yanına gelerek ne dedi?
CEVAP: 80 Bu hadise üzerine Peygamber (s.a.v) -kalbi titreyerek- eve döndü, Hatice'nin yanına geldi. "Beni örtün,beni örtün." dedi. Üzerini örttüler. Nihayet korkusu gidip sakinleşti. Hatice'ye olup bitenleri anlattıktan sonra: "Başıma bir iş gelmesinden korktum." dedi.
SORU: 81 Hz. Hatice (r.a) bu hadise karşısında Hz. Muhammed'e (s.a.v) ne dedi?
CEVAP: 81 Hatice, ona: "Hayır, Allah'a yemin ederim ki O, seni asla rüsva etmeyecektir. Çünkü sen akrabalık bağlarını gözetip kuvvetlendirir, akrabalarını ziyaret eder, misafiri ağırlar, muhtacın yükünü yüklenirsin..."dedi.
SORU: 82 Hz. Muhammed (s.a.v) başından geçenleri anlattıktan sonra, Hz. Hatice (r.a) kime gitti ve ona ne dedi?
CEVAP: 82 Bu hadiseden sonra Hz. Hatice (r.a) onu alıp amcası oğlu Varaka b. Nevfel'in yanına götürdü. Varaka, Incil'i İyi tanıyan ve bilen birisiydi Hatice ona: "Ey Amcaoğlu! Kardeşinin oğlunun sözlerine kulak ver." dedi. Varaka da Hz. Peygamber'e hitaben: "Kardeşimin oğlu! Neler gördün?" diye Sordu; Hz. Peygamber (s.a.v)'de gördüklerini ona anlattı. Varaka dedi ki: "Bu, Musa'ya inen namustur (Cebrail'dir) . Keşke ben bu iş için genç olsaydım. Kavmin tarafından sürgün edileceğin zaman keşke hayatta olsaydım." Peygamber (s.a.v): "Onlar, beni sürgün mü edecekler?" diye sorunca, Varaka: "Evet, senin getirdiğin dava gibisini getiren herkese mutlaka düşmanlık gösterilmiştir. Şenin zamanına yetişebilirsem, mutlaka sana yardım ederim.” dedi.
SORU: 83 Peygamber olarak gönderilmeden önce, Hz. Muhammed (s.a.v) yaşantısında ne gibi şaşılacak muazzam şeyler görüyordu?
CEVAP: 83 Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyuruyor: "Mekke’de bir taş vardır. O taş, bana peygamberlik verilmeden önce selam verirdi. Şimdi de yanından geçerken o taşı tanımaktayım."Aynı zamanda ağaçlar ve her şey ona selam verirdi.
SORU: 84 Hz. Muhammed (s.a.v)’e vahiy geldiğinde, kendisinde ne gibi değişik durumlar olurdu?
CEVAP: 84 Kendisine vahiy geldiğinde şiddetlice titreme gelir soğuktan titrerdi. İnci taneleri gibi alnından terler dökülür ve bayılırdı. Bunun için bazen üstümü örtün bazen de bürüyün derdi.
SORU: 85 Hz. Muhammed (s.a.v) Cibril'i nasıl vasfetti?
CEVAP: 85 Hz. Muhammed (s.a.v) Hira mağarasından Mekke'ye dönerken başına şunların geldiğini anlatır: Mağaradan ayrılıp dağın ortasına geldiğim bir sırada Sema'dan bir ses: "Ey Muhammed"! Sen bir peygambersin, ben ise "Cibril'im" dedi. Gözlerimi Sema'ya (göğe) diktiğimde onu, ayaklarını gökyüzünün ufkunu kaplamış bir şekilde, bana Ey Muhammed! Sen bir peygambersin ben ise Cibril'im diye sesleniyordu. Ona her baktığımda, onu aynı şekilde görüyordum. Yerimde donakalmış, ne arkaya ne de öne gidebiliyordum. Benim eve dönmem bu yüzden gecikmişti. Bunun üzerine Hatice bulunduğum yere beni aramaları için adamlar salmış, Mekke'nin en yüksek noktasına ulaşmışlar ve beni bulamadıklarından dolayı geri dönmüşler. Oysa ben Cibril benden uzaklaşıp kaybolana dek aynı yerimde çakılı kalmış hareket edememiştim. Nitekim Cibril uzaklaşıp kaybolduktan sonra hemen aileme dönmek için yola çıkabilmiştim.
SORU: 86 Hz. Hatice (r.a) Peygamberimizin (s.a.v) hak peygamber olduğuna ve bu görevle görevlendirildiğine iman ettikten sonra ona ne dedi?
CEVAP: 86 Hatice (r.a) dedi ki: "Müjdeler olsun. Allah'ın sana hayırdan başka bir şey yapmayacağını biliyordum. Ve ben şahitlik ederim ki sen Yahudilerin beklediği bu ümmetin peygamberisin..."
SORU: 87 Kendisine gelen vahiy kesintiye uğradığında Hz. Muhammed (s.a.v) ne yapmak istiyordu ve kendisini bundan alıkoyan şey neydi?
CEVAP: 87 Hz. Muhammed (s.a.v) Peygamberlikle görevlendirildikten ve Alâk sûresinin ilk ayetleri indikten sonra vahiy kesintiye uğradı. Öyle ki Peygamber (s.a.v) buna çok üzüldü. Defalarca dağ tepesine çıkıp kendini oradan uçuruma atmak istedi. Dağın tepesine her çıktığında, kendini aşağıya atmak isteyince Cebrail, ona görünüyor ve: "Ey Muhammed Şüphesiz sen, Allah'ın gerçek Resulüsün." diyor, böylece ızdırabı dînip, kalbine sükûnet geliyordu.
DÜZELTME : https://bilgeyolublog.blogspot.com/2022/07/efendimiz-sav-intihar-etmeyi-dusundumu.html
SORU: 88 Hz. Muhammed (s.a.v) vahyi nasıl nitelerdi?
CEVAP: 88 Hz. Muhammed (s.a.v) vahyi, gürültülü ve aniden geldiği İçin "Bazen zil sesine benzeyen bir sesle gelirdi" dîye nitelerdik
SORU: 89 Vahiy gelirken Hz. Muhammed (s.a.v) onu ezberlemekte acele ediyor muydu? Bundan dolayı Allah'u Teâlâ ona ne buyurdu?
CEVAP: 89 Hz. Muhammed (s.a.v)'in kalbine, âyetlerin açık ve vahyin peşi peşine inmesi sebebiyle bunları unutma endişesi taşıyarak, vahiy nazil olurken dudaklarını hareket ettirirdi. Bunun üzerine onun endişesini gidermek ve kalbini mutmain kılmak için şu ayetleri rabbimiz indirdi: "Ey Muhammed, Cebrail sana Kuran'ı okurken, acele edip onun söylediklerini tekrarlama. Bu Kuran’ı senin hafızanda toplamak ve sana okumak bize düşen bir iştir. Sana onu okuduğumuzda, onun okunuşunu izle. Sonra onu sana açıklamak da bize düşen bir iştir." (Kıyamet, 16-19)
SORU: 90 Cibril (a.s) namazı kılmayı peygamberimize (s.a.v) nasıl öğretti? Namaz kılma şekli nasıldı? Peygamberimizle (s.a.v) birlikte ilk namazı kim kıldı?
CEVAP: 90 Namaz farz kılınmıştı. Hz. Muhammed (s.a.v) Mekke'nin üst bölgesinde iken Cebrail Rasûlullah'a geldi. Vadinin bir kenarına topuğuyla vurduğunda Zemzem suyundan bir pınar fışkırdı. Cebrail ve Rasûlullah, birlikte o su ile abdest aldılar. Sonra ikişer rekât ve dörder secde ile namaz kıldılar. Rasûlullah daha sonra gözü aydınlanmış, gönlü sükûn bulmuş ve Allah katından kendisine, hoşuna gidecek şeyler gelmiş olarak eve döndü. Hatice'nin elinden tutup o pınarın yanına getirdi. O da Cebrail gibi abdest alıp iki rekât ve dört secde ile namaz kıldı. Sonraları Rasûlullah ile Hatice, gizlice namaz kılarlardı.
SORU: 91 Hz. Ali (KerremAllah'u vechehu) nasıl müslüman oldu? İlk defa Peygamber Efendimiz (s.a.v)'i namaz kılarken gördüğünde onunla birlikte namaz kıldı mı? Kölelerden ilk müslüman olan kimdir?
CEVAP: 91 Hz. Ali (kerremAllah'u vechehu) babası Ebu Talib'in maddî sıkıntıları nedeniyle, bu yükü bir nebze hafifletmek için, Peygamber Efendimizin (s.a.v) yanında kalıyordu. Hz. Ali, namaz farz kılındıktan bir gün sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in yanına geldiğinde Rasûlullah ile Hatice'nin namaz kılmakta olduklarını gördü ve "Ya Muhammed, bu nedir?" diye sordu, Rasûlullah (s.a.v)'de şu cevabı verdi: "Bu Allah'ın kendi nefsi için seçtiği ve peygamberlerini de bununla gönderdiği dinidir. Seni, bir ve ortağı olmayan Allah'a, O'na ibadet etmeye, Lat ve Uzza'yı inkâra ve terk etmeye davet ediyorum," Ali dedi ki: "Bu, bugüne kadar duymadığım bir şeydir. Babam Ebu Talib ile görüşüp konuşmadan bu hususta bir karar veremem." Resûlullah (s.a.v)'de, durumu tamamıyla açığa çıkmadan önce sırrının ifşa edilmesinden çekindi ve: "Ey Ali! Eğer Müslüman olmazsan bari bunu gizle" dedi. Ali, o gece bekledi. Sonra Cenâb-ı Allah, onun kalbine İslâm'ı bıraktı. Ertesi sabah Rasûlullah (s.a.v)'ın yanına gelerek: "Ya Muhammed, sen bana neyi teklif etmiştin?" diye sordu. Rasûlullah da şöyle cevap verdi; "Allah'tan başka ilah olmadığına, onun bir ve ortaksız olduğuna şahadet edecek, Lat ve Uzza'yı terkedecek, şeriklerden de uzak duracaksın." Ali, böyle yapıp Müslüman oldu. Peygamber Eefendimizin (s.a.v) âzadlı kölesi Hazreti Zeyd bin Harisenin İslâm'a girmesi de bu şekilde gerçekleşmiştir.
Hazreti Zeyd b. Harise Hz. Hatice'nin kölesiydi. Evlendikten sonra onu Peygamberimize (s.a.v) hibe etti. Hazreti Zeyd b. Harise'nin ailesi ile ve Peygamber Efendimiz arasında seçim yapması ve sonrasında Peygamber Efendimizi (s.a.v.) ailesine tercih etmesi ve Peygamberimizin Peygamberliğinden önce onu evlat edinme kıssası meşhurdur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder